Zeytinyağının sağlık, gençlik ve güç kaynağı olduğu inancı tarih boyunca yaygındı. Eski Mısır, Yunan ve Roma' da, değişik çiçek ve otlarla zeytinyağı karıştırılarak çeşitli ilaçlar ve kozmetik ürünleri elde edililirdi.
1970' lere gelininceye kadar Akdenizli olmayanlar için zeytinyağı, kendine özgü yöresel yemeklerde kullanılan ya da marketlerin "otantik" özel yiyecekler bölümündeki raflarda kaybolup giden Akdeniz ülkelerinin büyüsü demekti. Akdeniz mutfağında aslında yemeklerin hemen hepsinin zeytinyağı ile piştiği bu dönemlerde Batılı tüketiciler, zeytinyağıyla genellikle restoranlarda tanışmaya başladılar.
1970'lerde yapılan bir araştırma sayesinde zeytinyağı daha da büyük önem kazandı. Araştırma, Batılılar arasında kalp hastalığına en az yakalananların Akdenizliler olduğunu ortaya çıkarmıştı. Akdenizliler' in bol miktarda tükettiği zeytinyağının bunda bir payı olduğu kuşkusuzdu. Gençlik ve ergenliğin vücudun daha çok kaliteli gıdaya ihtiyaç duyduğu dönem olması ve zeytinyağı kullanımının burada iyi bir seçenek olması, yaşlılıkta ise kalsiyum kaybını önleyerek kemik erimesini engellemesi, hamilelikte, içinde bulunan yağ asitlerinin hücre ve sinir sisteminin oluşturulmasında önemli bir etken teşkil etmesi, damar sertliğinin önlenmesine yardımcı olan "iyi kolesterol" ve antioksidanlar açısından zengin bulunması, zeytinyağı kullanımını arttırdı.
Böylelikle, Batı ülkelerinin zeytinyağı tüketiminde çok büyük bir talep patlaması oldu. Tüketiciler artık giderek bilinçli beslenmeyle önem vermekte, katkı maddeleri içermeyen doğal ürünleri tercih etmekteydiler. İnsanlar "daha doğal" besinlerin değerini anladıkça, zeytinyağı da bundan payına düşeni almıştır.
Ülkemizde zeytinyağı tüketimi henüz arzulanan düzeyde olmaktan oldukça uzaktır. Kişi başına zeytinyağı tüketimi Yunanistan’da 20 kg., İtalya’da 12 kg, İspanya’da 10 kg. iken bu rakam Türkiye’de 1 kg.’ın altındadır.
Doğanın Doktoru
2000'li yıllara doğru kulağınıza küpe olsun: Cankurtaranımız zeytinyağı, insan soyunun devamı için gelecek nesillere bırakacağımız en kıymetli hazine…Yarım yüzyıl aksini önerdikten sonra, günümüz tıp dünyasının çekişmeli ortamında dünya sağlık otoriteleri nihayet fikir birliğinde kesin kararlı: "Zeytinyağı yemek sadece yararlı değil, gerekli de!"
"Zeytinyağı" yüksek tansiyon, kolesterol, damar sertliği, mide ve bağırsak ülserleri, romatizma, safra kesesi tembelliği, safra taşı, safra kanalı tıkanıklığı, karaciğer bozuklukları, kabızlık, kansızlık, gut hastalığı ve deri çatlamalarını başarı ile tedavi ediyor. Tıbbın taht kurduğu Amerika'da yılda 1000 ton olan zeytinyağı tüketimi, son 10 yılda 120.000 tona ulaşır mıydı başka türlü?*
Zeytin Yağının Faydaları
11 Nisan 1997 tarihinde yapılan İtalya Ulusal Araştırma Konseyi toplantısında beslenme uzmanları ve kardiyologlar, besleyici özelliği fazla olan ve vücuttaki yağların temel maddesini oluşturan zeytinyağının yararları hakkında açıklamalar yaptılar.
Bu toplantıda önemle üzerinde durulan noktalar ise:
Hatırlatma: Sıvı yağ ve margarin gibi yararlı yağlar ısıtma ya da pişirme sırasında vücut için zararlı hale gelirler.
Ayrıntı: Zeytinyağını, besin değerini kaybetmemesi için salataya yemeğe otururken ekleyin.
Uyarı: Sıvı yağları karıştırmayın Bu, hem tatları acılaştırır hem de yağların erimesini engelleyerek vücut için zararlı oksidasyonlara neden olur.**
Biz de zeytinyağının birçok kaynakta yer alan ve kanıtlanan birkaç faydasını kısaca belirtebiliriz (Tabi sadece yararlarından bahsederken o haz veren lezzetini de unutmamak gerekiyor).
-Zeytinyağlarını insan sağlığında ve özellikle kalp ve damar hastalıklarından korunmada etkili olması, tekli, doymamış bir yağ olmasındandır.
-Kandaki HLD dediğimiz iyi huylu kolesterol düzeyini arttırır.
-LDL kolestrolü temizler.
-Yağların içinde hazmedilmesi en kolay olan olduğu için sindirim kolaylığı sağlar.
-Çocuklarda beyin ve kemik gelişimini hızlandırır.
-E vitamini sayesinde yaşlanma etkilerini azaltma ve doku yenileme özelliği taşır.
-Kireçlenmeyi önlemede büyük rol oynar.
-Cansız saçların kuvvetlenmesini sağlar.
-Zeytinyağı unutkanlığı önler : Akdeniz ülkelerinde yaşayan ve yemeklerinde çoğunlukla zeytinyağı kullanan toplumların 65 yaş üzeri yetişkinlerinde hatırlama oranının diğer ülke yetişkinlerine göre çok daha fazla olduğu saptanmıştır.